Bir Acıya Kiracı


   Metin Altıok'un kaleme aldığı şahane şiir kitabı. Bilmezdim kitabı elime aldığım gün benim de bir acıya kiracı olacağımı. 

   Sabah erkenden gözlerimi mutlu bir şekilde açtım. Memleketime -köyüme- döneli 1 -2 gün olmuştu. Herhalde köyün o temiz havası, kuşların cıvıltısı ve horozların o "uyanın artık!" dercesine ötüşü daha fazla uykuya esir olmamı engelledi. Annemle güzel bir kahvaltı yaptık. Sonrasında annem dedi ki: " Kızım benim içimde bir sıkıntı var. Annemin yanına gitmem gerek. Onu görüp geleyim." Ben de onayladım ve annem gittikten sonra kütüphaneme doğru yol aldım. Uzun zamandır açmadığım için kitap yeni kitap kokuları, eskileriyle harmanlanmış ufak bir havasızlık kokusuyla bunumu okşadı. Tabii bu yeşil mi yeşil, kahverengi tonlarının yeşillikleri baskı kurduğu, kış havasından çok bahar havasının hakim olduğu güzel köyümde; terasımızdan bahçede yayılan koyunları izleyerek kitap okumanın keyfini çıkarmazsam olmaz. Ankara'ya götüremediğim ve kapağını açmaya fırsatım olmayan kitapların arasından hangisini seçmem diye düşünürken, elim Metin Altıok'un kitabına gitti. Romantik bir kadın olduğum için herhalde böyle bir aurada şiir güzel gider diye düşündüm. Ama kitabın adı biraz melankolikti:

"Bir Acıya Kiracı"

   Yetmedi mi zaten acılardan söz etmek. İnsanlar neden mutluluğu paylaşmayı beceremezken mutsuzluğu paylaşmada ustalar? Neden mutsuz olmak için çabalamayı, mutlu olmak için çabalamayı yeğliyorlar? Bunları düşünürken uzun zaman geçmiş olmalı ki annemin aşağıdaki odunları yararkenki sesleri geliyordu. Kitabın başındaki yazarın hayat hikayesini anlatan kısmı, özdeyişi okuduktan sonra ilk şiire başlayacakken annemin telefonu çaldı. Fakat yerimden kalkıp da bakmak istemedim. Derken benim telefonum çalmaya başladı. Arayan dayım. " Yeğenim anneni acil telefona ver." dedi. Anneme telefonu görürdüm. Acil buraya gel demiş annem de hemen gitti. Ben de evdeki hayvanların yemini vereyim, biraz buzağı seveyim derken babam geldi. "Hadi hemen malara bakalım. Anaannenlere gitmemiş lazım." dedi. Ben de ne oldu? N'için?  diye sorgularken "Anaannen ölmüş." dedi. Sonrasında her şey ışık hızıyla gelişti. Ne oldu ne olmadı hatırlamıyorum. Sadece bazı kesitler kaldı gözümün önüne sürekli gelen. Annemin, anaannemin soğuk bedenini defnetmeye hazır hale getirmek için ağlayarak yıkaması ve gözgöze geldiğimizde yüzündeki acı ifade bunlara ek olarak bana sarılıp ağlaması. Öyle böyle zaman geçti gün bitti.

25 Ocak 2021. 

Saat: 15.20

   Benim ve annemin acının birine kiracı olduğumuz tarih. 

   Fakat bilmezdik bir gün sonra aynı aileden kiracı arayan bir acı daha çıkacağını. Bir aile nasıl iki acıya kiracı olsun? Olduk. Aynı kiracılar başka acılara kiracı oldu. Hem de bir gün sonra.

   "Ben ki kiracıyım bir acıya,

    Sen imzalarsın sabah akşam 

   Defterini belirsizliğin,

   Bense kanla öderim

   Kirasını kaldığım evin."

Yorumlar

  1. Allah rahmet eylesin.
    Zor günler geçirmişsiniz. Rabbim sabır ihsan eylesin Inşaallah.

    YanıtlaSil
  2. Başınız sağ olsun allahım sizlere sabır versin... :(

    YanıtlaSil
  3. Yazınızdan anladığım kadarıyla 25.01.2021 tarihinde anneanneniz vefat etmiş. Cenab-ı Hakk anneannenize rahmetiyle, merhametiyle, mağfiretiyle ve de cennetiyle muamele eylesin. Başınız sağolsun. Allah sabr-ı cemil ihsan eylesin ve acılarınızı hafifletsin.

    Ancak yazınızda, bir gün sonra ikinci bir acıya kiracı olmaktan bahsediyorsunuz. Ve ben bu cümleden anneannenizden başka vefat eden yakınlarınızın olduğunu anlıyorum. Doğru mu?
    Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlk Fotoğraf Karesi

Kısa Bir Özgeçmişle Beraber Küçük Adımlar...