YİNE YENİ YENİDEN... 💃💃
Merhaba küçük ama sevimli okuyucularım;
Bazen kendimi bir işe başlarken çok heyecanlı bulduğum halde etrafımda gelişen olaylar sonucu o işi sonlandıramaz halde ya da devam ettiremez halde buluyorum. Bu galiba benim son bir iki yılda geliştirdiğim bir özelliğim. Nitekim bir hevesle başladığım Blog maceram da öyle oldu. ATA’YA SAYGI TURU günlüğümden uyarlayarak başladığım Blog serüvenim, ilk yayınımdan sonra maalesef devam etmedi. Bununla birlikte özellikle pandemi sürecinin getirmiş olduğu buhranla yeniden yazma gereksinimi duydum. Fakat önümde bir engel var ki bu benim asıl konumdan sapıp başka konular üzerine yoğunlaşmamı sağladı. Şimdi sizlerle bu engelin ne olduğunu paylaşacağım. Günlüğüm şuan aile evimde ve benimle arasında kilometreler var. O yüzden içeriği değiştirmek zorundayım. Sonuçta annemi arayıp ‘Anacuğum benim şu dolabımın en kuytu yerine saklamış olduğum kutunun içindeki günlüğümü gönderir misin?’ diyemem değil mi? Eğer bunu söylersem annemin benim sır dolu dünyama bakacağı çok açık. Çünkü bizim gibi kalabalık ve muhafazakâr bir ailede ‘özel hayat’ diye bir kavram yoktur. Velhasıl artık yeni konularla karşınızda olacağım sevgili okurlarım J Beni bekleyin olur mu? Hepinize kucak dolusu sevgiler…
Toprağa tohum serpildi şimdi zaman çimlenme zamanıdır.
yeni günlükün olsun burası o zaman annecüğün de okumaaaz :)
YanıtlaSilgüzel bir düşünce olabilir aslında :)
Sil